Sayfalar

8 Mart 2019 Cuma

Anlaşmalı Boşanma



Boşanma kavramı Medeni kanunumuza ilk olarak 1926 yılında girmiş fakat anlaşmalı boşanmaya ilişkin hükümlerin kanunumuzda tam olarak yer alması, 1 Ocak 2002 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunudur.

Boşanma, eşlerden birinin veya birlikte aldıkları bir kararla, kanundaki nedenlerin en az birisine dayanarak açılan dava sonucunda hakim kararı ile evlilik birliğinin sona ermesi ve eşler arasındaki birliğin bitmesidir.

Anlaşmalı boşanma da diğer boşanma sebeplerinden farklı olarak taraf iradeleri dikkate alınır. Dolayısıyla inceleme alanı olarak anlaşmaya dayalı boşanma hususunun ayrı bir önemi bulunmaktadır.

Boşanma sebepleri, Özel Boşanma Sebepleri ve Genele Boşanma Sebepleri olarak iki başlık altında toplanmaktadır. Özel Boşanma Sebepleri; Zina, Hayata Kast, Pek Kötü Muamele veya Onur Kırıcı Davranış, Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme, Terk ve Akıl Hastalığıdır.
Genel Boşanma Sebepleri; Evlilik Birliğinin Sarsılması, Eşlerin Anlaşması, Ortak Hayatın Yeniden Kurulamamasıdır.

Buradan hareketle anlaşmalı boşanma mutlak ve genel bir boşanma sebebidir. Kanuna baktığımızda anlaşmalı boşanmaya ilişkin bir başlık bulunmamakta “evlilik birliğinin sarsılması” kenar başlığını taşıyan 166. Madde de düzenlemiştir. Kanun koyucu burada, en az bir yıl devam etmiş olan evlilikte eşlerden birinin boşanma talebini diğerinin kabul etmesi veya her iki eşin birlikte boşanma talebinde bulunması, evlilik birliğinin sarsıldığının kanıtı olarak görmektedir.

Anlaşmalı boşanmanın çekişmeli yargı mı yoksa çekişmesiz yargı mı olduğu doktrinde tartışmalıdır. Yargıtay kararlarına baktığımızda, anlaşmalı boşanma çekişmeli yargı olarak kabul edilmiş, mahkeme kararında eşlerin davacı-davalı ve davalı- davacı biçiminde gösterilmeleri uygun bulunmuştur.

Anlaşmalı Boşanmanın Aşamaları

Anlaşmalı boşanma kararı veren eşler için öncelikle boşanma protokolü hazırlanır, protokolde velayet, nafaka, tazminat, ev eşyası vb. konular düzenlenir, protokol taraflarca imzalanır, dava dilekçesi hazırlanır, protokol ve dava dilekçesi ile boşanma davası açılır.

Taraflar boşanma iradelerini açıklar ve protokoldeki imzalarını hakim önünde ikrar etmeleri gerekir. Böylelikle boşanma gerçekleşir. Hakim, taraflardan birinin özgür iradesiyle hareket etmediğini, iradesini sakatlayan bir durum bulunduğuna kanaat getirirse, boşanma kararı vermeyecektir. Anlaşmalı boşanmada hakimin boşanma sebebini araştırma ve takdir yetkisi bulunmadığı için,   boşanma kararını kabul etmeyen hakim, kabul etmeme nedenini açıkça ortaya koyup, gerekçelendirmesi gerekir.

Hakim davanın esasına girmeden önce, dava şartlarının bulunup bulunmadığını resen araştırır. Dava şartlarında eksiklik bulunması halinde hakim bu eksikliğin dava açıldıktan sonra, davayı red kararı verilmeden  önce giderildiğine kanaat getirirse anlaşmalı boşanmayı gerçekleştirir.  Fakat bu eksikliğin giderilmemesi durumunda, yargılamayı sürdüremez ve davayı usulden reddeder. Usulden reddedilen dava henüz esasa girilmediği için  eksiklik giderilerek taraflarca yeniden açılabilir. Usul açısından eksiklik bulunmayan fakat eşler arasında gerekli anlaşmanın sağlanamazsa anlaşmalı boşanma davasına, çekişmeli boşanma davası olarak devam edilir.

Anlaşmalı boşanmada hakimin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığını, eşlerin kusurlu olup olmadığını veya boşanmanın sebebini araştırma, takdir yetkisinde bulunma gibi yükümlülükleri bulunmamaktadır.

Anlaşmalı Boşanmada Velayet

Anlaşmalı boşanma davasının sona ermesinden sonra velayet kendisinde olmayan eş, istediği zaman haklı bir gerekçeye dayanarak, velayet davası açabilir.
Anlaşmalı boşanma davasında kendisi için nafaka talebinde bulunmayan eş, daha sonrasında durum ne olursa olsun nafaka talebinde bulunamaz. Bu durumun istisnası çocuklardır. Şöyle ki, boşanma sırasında çocuklar için nafaka talebi olmayan eş, anlaşmalı boşanma sonrası çocuklar için nafaka talebinde bulunabilir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Yetki

Anlaşmalı boşanma davası, evlilik birliği içerisinde  son altı aydır ikamet ettikleri yerde bulunan Aile Mahkemesine boşanma istemiyle dava açabilirler. Eşlerin altı aydan daha uzun bir süredir farklı yerde ikamet etmesi durumunda ise; boşanma davası davalının bulunduğu yer mahkemesinde açılır.


  




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder