Sayfalar

29 Mart 2021 Pazartesi

Kooperatif Hakkında Bilgiler

 



Kooperatif kanunu md.1 de kooperatifin tanımı “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.” şeklindedir.

Bir kooperatifin en az 7 ortak tarafından imzalanacak anasözleşme ile kurulacağı ve Sermaye miktarı sınırlandırılarak kooperatif kurulamayacağı kanunda açıkça belirtilmiştir.

Kooperatifler ve üst kuruluşlarının unvanlarında, kamu kurum ve kuruluşlarının isimlerine yer verilemez.

Kooperatife katılmak isteyen kişi, bir kooperatif kurarak, daha önceden kurulmuş bir kooperatife sonradan, ortaklardan birinin payını alarak, miras yolu ile ortak olabilir. Kooperatife ortak olmak isteyen gerçek ve tüzelkişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar. Kooperatif, ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteği, bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde gerçekleşir.

Kooperatifin tüzel kişilik kazanabilmesi için ticaret siciline tescil edilmiş olması gerekir. Tescilden önce kooperatif namına işlem yapanlar bunlardan şahsan ve zincirleme olarak sorumludur.

Kooperatifler kanununun 3. Maddesinde kooperatiflerde izin verme, tescil ve ilan açıkça düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Ana sözleşme, Ticaret Bakanlığına verilir. Bakanlığın kuruluşa izin vermesi halinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Tescil ve ilan olunacak hususlar şunlardır: 1. Ana sözleşme tarihi, 2. Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi, 3. Kooperatifin unvanı ve merkezi, 4. Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri, 5. Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu, 6. Ayni sermaye ve devralınan akçalı kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler, 7. Kooperatifin ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği, 8. Yönetim Kurulu üyeleriyle kooperatifi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları, 9. Kooperatifin yapacağı ilanların şekli ve anasözleşmede de bu hususta bir hüküm varsa yönetim kurulu kararlarının pay sahiplerine ne suretle bildirileceği, 10. Kooperatifin şubeleri: Kooperatifler, lüzum gördükleri takdirde memleket içinde ve dışında şubeler açabilirler. Şubeler, merkezin sicil kaydına atıf yapılmak suretiyle bulundukları yer ticaret siciline tescil olunurlar. Ticaret Bakanlığı, ana sözleşmelerin, kanunun ihtiyari hükümlerinden ayrıldığını ileri sürerek kooperatifleri kuruluşuna izin vermekten kaçınamaz. Anasözleşmenin değişiklikleri de kuruluştaki usullere bağlıdır.”

Yargıtay Kararı - 23. HD., E. 2011/4101 K. 2011/2365 T. 07.12.2011

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine 2008 yılı Kasım ayı dahil biriken aidat borçlarının tahsili için başlattıkları ilamsız icra takibine davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, davalının müvekkili kooperatiften hissesine isabet eden taşınmazın tapusunu aldığını, bu sebeple üyeliğinin halen devam ettiğini, kooperatif tesfiye oluncaya kadar kooperatife karşı sorumlu olduğunu ileri sürerek, davalının haksız ıtirazının iptali ile %40 icra inkar tazmınatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin genel kurul kararı doğrultusunda tüm borçlarını ödeyerek 28.03.2006 tarihinde kooperatife verdiği dilekçe ile kooperatiften ayrılmak istediğini bildirmesine rağmen davalı kooperatif tarafından herhangi bir karar alınmaması üzerine 04.05.2006 tarihinde noterden ihtarname göndererek ayrılmak istediğini bildirdiğini, ihtarnamenin davacı kooperatif tarafından 12.05.2006 tarihinde tebliğ alındığını, bu tarihte üyeliğinin sona erdiğini, talep edilen döneme ilişkin aidat ödeme borcunun kalmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istedi.

Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, ödemelerini tamamlayan üyelerin üyelikten çıkabileceklerine ilişkin genel kurul kararına göre kooperatif üyeliğinden ayrılmak istediğini yazılı olarak bildirmesine rağmen kooperatifçe yanıt verilmemesi nedeniyle noter aracıyla bildirim yaptığı, bildirimin 12.05.2006 tarihinde davacı kooperatife tebliğ edildiği ve bu tarihte davalının üyeliğinin sona erdiği gerekçesiyle ile davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilini temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi"

Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak isteyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabilir. Kooperatiften çıkma hakkının kullanılması, anasözleşme ile en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir. Haklı ve önemli sebeplerle bu süreden evvel çıkabileceği hususunda Anasözleşmeye hüküm konulabilir. Bir ortağın hiçbir suretle kooperatiften çıkamayacağına dair bağlamalar hükümsüzdür. Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren kooperatiften çıkma gerçekleşir.

Kooperatif kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder